Taksirle Ölüme Sebebiyet

YARGITAY

12. Ceza Dairesi  

2021/4625 E.  ,  2021/6670 K.


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK'nın 85/2, 22/3, 62, 63, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddi

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik ''istinaf başvurularının esastan reddine'' ilişkin 04.06.2021 tarihli, 2021/2667 Esas, 2021/1958 Karar sayılı karar sanık müdafi ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay gecesi sanığın sevk ve idaresindeki otomobille, yağışlı havada, aydınlatmanın bulunduğu, hız sınırı 70 km olan, bölünmüş ve çift şeritli Devlet yolunda seyri sırasında, aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek, ilk olarak solunda bulunan orta refüj üzerine çıkarak 25 metre sürüklenip aracının sağ arka çamurluğu ile orta refüj üzerindeki aydınlatma direğine çarpması akabinde, karşı yön bölümüne geçip, bu bölümde kendisine ait sol şeritte seyreden katılan ... idaresindeki otomobil ile kafa kafaya çarpıştıkları olay neticesinde 1 kişinin öldüğü, tamamı sanıktan şikayetçi olan 3 kişinin ise nitelikli şekilde yaralandığı; olaydan yaklaşık 3 saat 30 dakika sonra sanığın vücudundan alınan kan numunesi üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi'nin 16.12.2016 tarihli raporunda; sanığa ait kanda uyuşturucu veya uyarıcı maddelerden (5,6ng/ml) esrar etkin maddesi THC metaboliti THC-COOH (tetrahidrokannabinolik asit), (8,6ng/ml) MDA(Metilendioksiamfetamin), (30,5ng/ml) MDMA (metilendioksimetamfetamin), kokain metabolitlerinden (1,7ng/ml) Metilekgonin ile (53,2ng/ml) Benzoilekgonin bulunduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48. maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 97. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı madde almış olan sürücülerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanarak karayolunda seyreden sürücüler hakkında 5237 sayılı TCK'nın ilgili hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği belirtilmiş olup; mevzuattaki düzenlemeler kapsamında, alkollü araç kullanan sürücünün almış olduğu alkol miktarının güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak düzeyde olup olmadığı ve tespit edilen alkol promil miktarı itibariyle sürücünün emniyetli araç sevk ve idare edebilecek durumda olup olmadığı konusu tespit edilen alkol promil miktarına göre belirlenirken, uyuşturucu madde alarak trafikte araç kullanan sürücüler bakımından mevzuatta bu türden bir sayısal ölçüm miktarına yer verilmemiştir. Bu itibarla kişilerin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanarak karayolunda araç kullanması yasaklanmıştır. Sürücülerin uyuşturucu veya uyarıcı madde alarak karayolunda emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecekleri kabul edilirken, bunun için sürücülerin vücudundan alınacak kan, idrar veya tükrük gibi örnekler üzerinde en yakın adli tıp kurumu, adli tabiplik veya Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağlık kuruluşlarında yapılacak inceleme neticesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandıklarının tespit edilmiş olması aranmaktadır.
Mevzuatta yer alan düzenlemeler ile tüm dosya içeriği incelendiğinde, sanığın vücudundan kazadan 3 saat 30 dakika sonra alınan kan numunesi üzerinde yapılan incelemede, esrar ve kokain etken maddeleri ile amfetamin türevi MDA ve MDMA maddelerinin bulunduğunun tespit edilmesi karşısında, sürücünün uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi altında bulunması sebebiyle kaza anında güvenli sürüş yeteneğine sahip olmadığı halde trafikte araç kullanarak, tamamen kusurlu eylemi ile 1 kişinin ölümü ile birlikte 3 kişinin de nitelikli şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği eyleminde bilinçli taksir koşullarının bulunduğu anlaşılmış; dosya içeriğine göre tamamen kusurlu olduğu tespit ve kabul edilen sanık hakkında tayin edilen temel ceza miktarında ve bilinçli taksir sebebiyle uygulanan arttırım miktarında isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura ve eksik incelemeye, katılanlar vekilinin suç vasfına ve ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve Kanuna uygun bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi'nin 04.06.2021 tarihli ve 2021/2667 Esas, 2021/1927 Karar sayılı istinaf başvurularının esastan reddi kararına ilişkin yapılan temyiz isteminin isteme aykırı olarak 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne; kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi'ne iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE; 07.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.