Muris Muvazaası
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
2021/1618 E. , 2021/5490 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan babası ...’nun, dava konusu 311 ada 13 parsel sayılı taşınmazda maliki olduğu 1-2-4 no’lu bağımsız bölümleri dava dışı oğlu ...’ın kayınbiraderi olan dava dışı ...’a, onun da davalı ...’e muvazaalı olarak satış yoluyla temlik ettiğini, belediyede işçi olarak çalışan dava dışı ara malik ...ın alım gücü bulunmadığını, aynı parselde 3 no’lu bağımsız bölümün ise mirasbırakan tarafından dava dışı oğlu ...’nın kayınpederi olan davalı ...’ya satış yoluyla devredildiğini, 5 no’lu bağımsız bölümün de mirasbırakanın kızı olan davalı ...’e satış yoluyla devredildiğini, satıştan sonra bu taşınmazları yine mirasbırakan ile iki oğlunun kullanmaya devam ettiklerini, satışların mirasbırakanın iki erkek evladının kayın hısımlarına yapıldığını, kız çocuktan mal kaçırıldığını, temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek çekişme konusu 1-2-3-4-5 no’lu bağımsız bölümlerin davalılar adına olan tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı süresinin geçtiğini, iddianın yazılı delille ispatı gerektiğini, davacı dışındaki tüm mirasçıların mirası reddettiklerini, mirasbırakanın maddi sıkıntıları nedeniyle taşınmazlarını sattığını, davalı ...’in taşınmazları mirasbırakandan değil dava dışı ...tan edindiğini, davalı ...’nın ise kayıt maliki olmayıp husumet yöneltilemeyeceğini, davalı ...’in de adına kayıtlı bağımsız bölümü dava dışı kişiden edindiğini, ekonomik durumunun iyi olup yatırım amaçlı olarak aldığını, yeni malikler ile kira sözleşmesi yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davalı ... adına kayıtlı çekişme konusu 1-2-4, davalı ... adına kayıtlı çekişme konusu 5 no’lu bağımsız bölümler yönünden davanın kabulüne, davalı ...’nın kayıt maliki olmadığı gerekçesiyle çekişme konusu 3 no’lu bağımsız bölüm yönünden davanın reddine dair verilen kararın davalılar tarafından istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, hakkındaki davanın reddine karar verilen davalı ... yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle değinilen yönden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulü yönünde yeniden hüküm kurulmuştur.
Karar, davalı ... ile davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup; İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, vekalet ücretine yönelik olarak istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulü yönünde yeniden hüküm kurulmuş; hüküm davalılar ... ile ... tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK’nin 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK’nin 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00-TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00-TL olarak uygulanmaya başlamıştır.
Hemen belirtilmelidir ki; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği de ortadadır.
Somut olayda; davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilen çekişme konusu 311 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 5 numaralı bağımsız bölümün dava tarihi itibarıyla keşfen saptanan değeri 275.000,00 TL olup, bu değerden davacının 1/8 miras payına isabet eden 34.375,00 TL’nin 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenden ötürü davalı ... yönünden temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki davada, davalı ...’nun temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE.
Davalı ...’in temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilen çekişme konusu 311 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1-2-4 numaralı bağımsız bölümlerin dava tarihi itibarıyla keşfen saptanan değeri toplam 745.000,00 TL olup, bu değerden davacının 1/8 miras payına isabet eden 93.125,00 TL’nin 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırının üzerinde olduğu anlaşılmakla davalı ...’in temyiz itirazlarının incelenebileceği açıktır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...’in yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.182,06-TL bakiye onama harcının davalı ...’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalı ...'na iadesine, 13.10.2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.